Halit Ergenç kredisinden yedi
Sinema sektöründe "sanat" yalnızca sanatçılar, sanattan anlayanlar için mi yapılır yoksa halk için mi? Kendi dönemim için konuşmam gerekirse, ben Münir Özkul, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Tarık Akan, Metin Akpınar, Zeki Alasya, İzzet Günay, Edis Hun, Adile Naşit, Hülya Koçyiğit, Şener Şen ve Cem Yılmaz filmlerinden büyük haz duyuyorum. Bu filmler büyük ödüller almamış olabilir. Peki ne kadar gişe yapmış, ne kadar reyting almışlar. İstanbul Kırmızısı filmini eleştireceğim için peşin peşin belirteyim. "Sanatı gişe sayısı ve reytinglerle ölçmeyelim" düşüncesine karşı buna sanatçıların katılmadığını belirterek giriş yapayım. Bu filmin türü nedir? Dram mı? Komedi mi? Romantik mi? Polisiye mi? Macera mı? Biyografi mi? Bilim Kurgu mu? Korku mu? Formülü şöyle; Bilim kurgu ve biyografiyi çıkar. Kalanlardan birer tutam. Evet sadece birer tutam. Çünkü 114 dakikaya bu kadarı sığabiliyor. Sonuçta hiçbir şey hissettirmeyen, duyguların olmadığı, sadece tutukunun yaş